2 Şubat 2007 Cuma

KÜRESEL ISINMA.. II



Küresel ısınma küresel kıtlık getirecek
Uzmanlar, iklim değişikliklerinin yükselttiği sıcaklıklara uyum sağlayan yeni tohumlar tasarlanmazsa, üretimin düşeceği ve kitlesel açlıkların baş göstereceğini savunuyor.


- Tarımsal araştırma kurumlarını bir araya getiren şemsiye kuruluş The Consultative Group on International Agricultural Research (CGIAR), mevcut tarım ürünlerinin değişen iklime uymakta zorlanacağını ve bazı bölgelende mahsulün düşeceğini öne sürüyor. Gelişmekte olan veya fakir ülkeler baş gösterecek bir kıtlık, kitlesel göçe neden olacak. Özellikle 1 milyar’dan fazla nüfusu barındıran Hindistan’da buğday üretimi yarı yarıya düşebilir. CGIAR, arpa, buğday, çavdar, bulgur ve pirinç gibi ürünlerde yeni ve daha dayanıklı tohumların elde edilmesi üzerine araştırmalar yapıyor.
Küresel ısınmanın tarım üzerinde temel etkisi, yağmur rejiminin değişmesi ve yeryüzüne düşen yağmur miktarının azalması olacak. Bazı bölgeler daha fazla yağmur alabilecek, ancak değişimler o bölgenin yapısını zorlayacağı için tarımsal mahsul üzerinde olumsuz etki yaratacak.
FOTOSENTEZ YAVAŞLIYOR
Sıcaklıkların artması, bitkilerin can damarı fotosentez işlemini yavaşlatıyor. Bu durumda bitkinin büyümesi yavaşlıyor ve döllenme yetisi düşüyor. Araştırmalar, gece sıcaklıklarında her 1 santigrat derece’lik bir artışa karşılık, pirinç mahsulünün yüzde 10 düştüğünü gösteriyor.
Küresel ısınmanın gelecekte farklı bölgelerde aşırı kuraklık veya aşırı yağışa neden olacağı tahmin ediliyor.
Bir başka tarımsal araştırma örgütü International Maize and Wheat Improvement Center (Cimmyt) ve International Rice Research Institute (Irri), gelişmekte olan ülkelerdeki milyonlarca insanın kitlesel açlık tehlikesiyle yüz yüze olacağını vurguluyor. Indo-Ganj bölgesindeki pirinç üretimi tüm dünya üretiminin yüzde 15’ine tekâbül ediyor. Ancak bu bölgedeki pirinç üretimi 50 yıl içinde yarı yarıya düşecek, doyurulması gereken nüfus ise artacak. Piricin Hint kültüründeki yeri düşünülürse, kitlesel açlığın önlenmesi için yeni tip sıcağa dayanıklı tohumların laboratuvar ortamında üretilmesi şart.
KUZEY BÖLGELER DE TARIMA AÇILACAK
Yükselen sıcaklıklar tropiklerde ürün kaybına neden olurken, tahıl üretimi için çok soğuk olan kuzey bölgeleri tarım için elverişli hale getirecek.
Örneğin Sibirya, Kanada, hatta kimilerine göre Alaska’da artık orta kuşak bitkileri yetişebilecek. Ancak bu bölgelerdeki ek tahıl üretimi tropiklerde yitirilen stokların yerini doldurmaya yetmeyecek. Ayrıca, fakir ülkeler ABD ve Kanada gibi zenginlerin yetiştirdiği tahılı almakta ekonomik olarak zorlanacak.
YENİ TOHUMLAR SORUNU ÇÖZMEYE YETECEK Mİ?
Bilim insanları en iyi çözümü, teknolojik olarak yeni sıcağa dayalı tohumların geliştirilmesi olarak görüyor. Örneğin, Güneydoğu Asya’da, örneğin Filipinler’de sele birkaç hafta dayanacak tohumların yetiştirilmesi gerekiyor, zira küresel ısınma bu bölgede uzun süreli yağmurlar getirecek. Buna karşılık, sıcaklaşan Afrika içinse uzun süreli kuraklığa dayanıklı tohumların geliştirilmesi gerekiyor. Pirincin Güneş’le temasta fotosentezini daha verimli yapması için çeşitli araştırmalar yapılıyor.
Bilim insanları, Dünya’nın son 30 yılda 0.2 derece ısınarak ve yeryüzünde yıllık ortalama sıcaklığın 16 santigrat derece’ye çıktığı sonucuna vardı.
NEW YORK - Araştırmayı yürüten Rutgers University uzmanı Alan Robock ve NASA Goddard Enstitüsü uzmanı James Hansen, küresel sıcaklığın öngörüldüğü gibi 1 santigrat derece daha artması halinde, son 1 milyon yıldaki en üst ısı seviyesine ulaşılacağı uyarısını yapıyor. Robock, insan eliyle meydana gelen küresel ısınmanın giderek daha tehlikeli ve geri dönülmez bir sürece girdiğini vurguluyor.
Rutgers Üniversitesi’nin ABD Çevre Koruma Dairesi ile ortaklaşa yürüttüğü araştırma, insan eliyle üretilen sera gazlarının 50 yıldaki aşırı ısınmanın başlıca nedeni olduğunu savunuyor. Fosil bazlı yakıtların tükeetilmesiyle açığa çıkan karbon dioksit gibi gazlar, Güneş ışınlarının atmosferde hapsolmasına neden oluyor. Atmosfere hapsolan Güneş ışınları, bir serada olduğu gibi yeryüzünün fazladan ısınmasına yol açıyor; bu olaya ‘sera etkisi’ deniyor.
BUSH’UN İNKARI SÜRÜYOR
Bilim insanları, yeryüzünün 1 derece ısınacağına dair uyarı niteliğinde birçok araştırma yayınladı. Kyoto Protokolü, 2012’ye dek sera etkisine yol açan gazların salınımının 1990 seviyesine çeekilmesini öngörüyor. Ancak, ABD Başkanı George W. Bush, küresel ısınmanın bilimsel olarak kanıtlanmadığını iddia ederek, bu uluslararası anlaşmaya imza atmaya yanaşmıyor. Sera etkisine yol açan gazların yüzde 30’a yakınını ABD salıyor.
FARKLI BİR GEZEGEN OLACAK
Robock, 2000’li yılların ilk 5 yılının son birkaç bin yılın en sıcak dönemi olduğunu belirterek, “Buz Çağı’nın bitiminde de Dünya bugünküne yakın derecede sıcaktı, ancak korkulan olur ve 2 veya 3 santigrat derece daha ısınması halinde, alıştığımızdan farklı bir gezegende yaşıyor olacağız” diyor. Araştırma küresel ısınmanın en çok kutba yakın bölgelerde hasara yol açacağını, buzulların erimesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olacağını vurguluyor. Dünya’nın bugünkü kadar sıcak olduğu, 3 milyon yıl önceki orta Pliosen çağında da deniz seviyesi bugünkünden 25 metre yüksekti.
HAYVANLAR KUZEYE KAÇIYOR
Güneş ışınlarından en az etkilenen bölgeler yüksek platolar veya dağ sıraları olacak, dolayısıyla yüzbinlerce yıldır belli sıcaklıklarda yaşamaya alışmış hayvanlar, mecburen yüksek bölgelere göç edecek. Bilim insanları, yaklaşık 1.700 çeşit hayvan ve bitkinin, her 10 yılda bir 6 kilometre kuzeye akın ettiğini vurguluyor. Ancak hayvanların bu kaçışı dahi küresel ısınmanın yarattığı sıcaklık dalgasının gerisinde kalıyor; zira son 30 yılda, Dünya en sıcak dönemini yaşıyor.
Kaynak NTV-MSNBC

Saygilarla.

2 yorum:

Oya Kayacan dedi ki...

Bugün gazeteler yıkılıyor... Kutup ayıcıkları batan/göçen buzulların ayak basacak kadar dar platformunda yaşam mücadelesi veriyor. Ancak kısa mesafe yüzebilirlermiş. Yüzebildikleri alan içinde tırmanacak buzul bulamayınca boğulacaklar.

Ey ahali, dünyaya ne yaptığımıza bakın. Dünyaya ne yaptığınıza dikkat edin.

ERDIL dedi ki...

Insallah vaktim olursa burada ki yabanci tv.lerde topliyacagim dökümantarlarla bir filim hazirlayacagim.Hakikaten durum cok vahim.Is hayatim siralarinda Istanbul'da Tema nin toplantisina davetli idim cevre calismalari hakkinda bu günleri o zamanlarda konusmustuk Tabii yanliz masa üzerinde salon icinde kaldi.Isin kötü tarafi bu gidisaatin dönüsü yok.Bakalim bu isin sonu neye varacak.Bu sayfada devamli olarak islemeye calisacagim.Ah Oya kardesim o kadar büyük bir felaket bekliyorki.Su anda tisortla gezen bile var sokakta öglen sicaklik 16 derece idi.Eskiden sifir alti olan bir derece iken.
Kaliniz saglicakla.